ERGIN
New member
- Katılım
- 7 Eyl 2014
- Mesajlar
- 209
- Tepkime puanı
- 76
- Puanları
- 0
Uzun zamandır otomobil forumlarından aktif olarak faydalanan bir kullanıcı olarak bugüne kadar test etmiş olduğum araçlar hakkındaki subjektif izlenimlerimi, araç satın alma veya bilgi sahibi olma açısından ihtiyacı olan diğer forumdaşların faydalanabilmesi için tek başlık altında toplamak istedim. Amacım ne kimsenin aracını övmek ne de kötülemektir, sadece 15 senelik bir sürücü ve 20 senelik bir otomobil sever olarak tekrar belirtiyorum subjektif olarak paylaşımda bulunmaktır. Otomobil sever değilde marka fanatiği olan, ömrü hayatı boyunca 2 model kullanıp en iyi araçları bunlar sanan, iyi sürücülüğü ergen kalmış çocuklar gibi "geçen TEM'de elemanın birine 3 boy fark attım, deli makas çaktım" sanan tiplerin okumamasını önemle rica ederim. Şu an eski yazılarımı bir başlıkta toplamanın yanı sıra katılacağım yeni test sürüşlerini de zamanla ekleyeceğim.
Renault Clio IV Icon 0.9 Turbo - 16/10/2012
Arkadaşlar sonunda bu hafta sonu yeni Clio'yu test etme imkanı buldum. Fikir vermek amaçlı tamamen kendi izlenimlerimi paylaşmak isterim. Başlamadan önce araç sorumlusu Yücel Bey'e bu kadar uzun bir test talebini (Mecidiyeköy-Çağlayan-Kasımpaşa-Taksim-Kabataş-Beşiktaş-Zincirlikuyu-Mecidiyeköy) kırmayıp kabul ettikleri teşekkür ederim. Araç 0.9 Lt Icon donanım paket düz vites Clio 4'tü.
+'ları:
- Tasarım. Normal koşullarda her zaman tasarım beğenisi her zevke göre değişir derim, halen aynı düşüncedeyim; yani şık veya çirkin yorumunda bulunamam, bulunmam ancak araç hakkında su götürmez bir gerçek, inanılmaz dikkat çekici olduğu. Bu çekicilik eminim bu aracı satın alacak sahiplerini oldukça mutlu edecektir. Hele o kırmızısı yok mu...
- Kalite. İç mekanda seçilen malzemeler yer yer çok kaliteli yer yer ucuz plastik seçilerek harmanlanmış ancak işçilik başarılıydı. Parça aralıkları homojenliği, ses yapmaması vs...
- Çekiş hissi. Aracın motorunu 2500 devirin üstünde tuttuğunuz sürece çekiş çok iyi, alt devirlerden gelen torkun etkisiyle çoğu 1.4 'ten seri hissettirirken sübjektif olarak 1.6'lara bile kafa tutabilirmişsiniz hissi veriyor. 120'den sonra nefesi kesilmeye başlayıp hızlanma yavaşlasa da son sürate ulaşma isteği yeterli.
- Kişiselleştirme seçenekleri. Aracın iç mekanını, jantlarının tasarım ve rengini, araç üzeri çıkartmaları, direksiyon kaplamasının rengini, kapılardaki yan çıta kaplaması tip ve rengini ve daha bir çok sunduğu seçenek ile kullancısına has, özel bir otomobil kullanma hissini yaşatabilmesi açısından çok başarılı.
- Tüketim. Aracın tüketimi beklendiği kadar düşük değil ancak özellikle Opel'lerde karşılaşılan model bazında muadillerine göre turbolu versiyonlarının aşırı tüketmesi durumu bu motorda yok. Ne çok az tüketiyor nede bir 1.6'dan fazla tüketiyor. Test güzergahında ciddi trafik olan bölümler olmasına karşılık ortalama 7,5 Lt/100 km'de kaldı.
- Şanzıman. Geçen aya kadar eski bir Megane II 1.5 DCi Privilege kullanıcısı olarak şanzımanın geçişleri, vites yollarının kısalmasını ve oranları olarak çok başarılı buldum.
- Direksiyon sistemi. Bu sınıf araçların ağırlıklı olarak şehiriçi trafiğinde kullanılacağı düşünülürse direksiyonun düşük hızlardaki yumuşaklığı çok başarılı. Tepkileri eski kasaya göre bariz iyileştirilmiş. Renault direksiyon konusunda sonunda eski hatalarından ders çıkarmış. Ancak yüksek süratte yeteri kadar sertleşiyor diyemem.
- İç mekan genişliği. Aracın iç mekanı "sınıfına" göre çok rahat. Ön koltukları kendime göre ayarladığımda kardeşim arkada sıkışmadan oturabiliyordu. Bununla beraber omuz genişlik mesafeside sınıfına göre yeterliydi.
- Donanım. Aracın donanımı kendi sınıfını aşıp neredeyse bir üst sınıfa kafa tutar hale gelmiş. (Navigasyon, gündüz farları, piano boyası kaplamalar, yokuş kalkış desteği, start&stop sistemi, tam otomatik klima vb...)
- Klima çok başarılı soğutuyor. Bu hafta sonu hava sıcaklığı 27-28'lere vurmasına ve araç güneşte beklemiş olmasına rağmen klima 2 dakika içinde zehir gibi soğuk üflemeyi başardı.
-'leri:
- Kol dayama. Ya vites kutusu çok aşağıda tasarlanmış ya da kol dayama çok yukarıda çünkü kol dayama açıkken vitesi ancak bileğinizi kırarak değiştirebiliyorsunuz. Bu bir süre sonra rahatsızlık vermeye başlıyor. (Yükselik ayarı olduğunu sonradan öğrendim)
- Motor titreşimi. Motor her ne kadar başarılı çekiş sunsa ve her nekadar denge mili kullanılmış olsa da 3 silindir titreşimlerini bariz hissettiriyor. Konfor açısından rahatsızlık vermesini bir kenara bıraktığımızda da aracın ilerleyen zamanlarda bu kadar titreşimle motor üst ve motor alt kulaklarını normal bir araca göre çok hızlı aşındıracağı ve periyodik masrafa neden olabileceği korkusu akıllarda soru işareti bırakıyor. (İnşallah DSG balonu gibi patlamaz bu 3 silindir furyası...)
- Motor sesi. Alt ve orta devirlerde tatlı bir homurtuya sahip motor üst devirlerde daha önce hiçbir araçta duymadığım ve şahsen benim içimi gıcıklayan bir ses çıkarıyor. Açıkçası bu araçta en çok bu rahatsız etti beni.
- Start&Stop sistemi. Oldukça faydalı bir özellik olmasına karşılık motoru yeniden çalıştırırken ciddi titreşime neden oluyor. (Belki 3 silindir yüzündendir.)
- Yokuşta kalkış desteği. Bu da çok başarılı bir özellik olmasına karşılık kendi aracımdaki sisteme göre çok geç tepki vermesi yüzünden 2 sefer sıkıntı yaşattı. Siz gaz verip debriyajdan ayağınızı çektiğinizde araç öne atılıyor ancak frenler tepki vermekte yarım saniye geç kalıyor. Bunun ilerleyen zamanlarda yazılımla düzeltilmesini umuyorum.
- Arka camlar. Bunca donanıma ve sınıf atlatan özelliklere rağmen arka camların manuel olması koskoca Renault'ya yakışmadı. (2013 Ocak ayı sonrası Icon donanımda arka camları elektrikli hale getirdiler)
Özetle bir iki ufak kusur dışında ben aracı çok başarılı buldum. Kendime alır mıyım? HAYIR. Çünkü bu motor hem ileride motor kulakları ve turbo açısından çıkarabileceği masraflar hem de üst devirlerdeki motor sesinin kulak tırmalaması nedeniyle aracı tercih etmemi engeller. Ancak 1.6 atmosferik veya gelecek olan 4 silindirli 1.2 turbo modeli olursa düşünmeden alırım. Motor dışında araca şahsen bayıldım. (Bu yazımdan 3 ay sonra 1.2 Icon modelini kardeşime aldık
Şahsi notum: 7/10
Renault Clio IV Icon 0.9 Turbo - 16/10/2012
Arkadaşlar sonunda bu hafta sonu yeni Clio'yu test etme imkanı buldum. Fikir vermek amaçlı tamamen kendi izlenimlerimi paylaşmak isterim. Başlamadan önce araç sorumlusu Yücel Bey'e bu kadar uzun bir test talebini (Mecidiyeköy-Çağlayan-Kasımpaşa-Taksim-Kabataş-Beşiktaş-Zincirlikuyu-Mecidiyeköy) kırmayıp kabul ettikleri teşekkür ederim. Araç 0.9 Lt Icon donanım paket düz vites Clio 4'tü.
+'ları:
- Tasarım. Normal koşullarda her zaman tasarım beğenisi her zevke göre değişir derim, halen aynı düşüncedeyim; yani şık veya çirkin yorumunda bulunamam, bulunmam ancak araç hakkında su götürmez bir gerçek, inanılmaz dikkat çekici olduğu. Bu çekicilik eminim bu aracı satın alacak sahiplerini oldukça mutlu edecektir. Hele o kırmızısı yok mu...
- Kalite. İç mekanda seçilen malzemeler yer yer çok kaliteli yer yer ucuz plastik seçilerek harmanlanmış ancak işçilik başarılıydı. Parça aralıkları homojenliği, ses yapmaması vs...
- Çekiş hissi. Aracın motorunu 2500 devirin üstünde tuttuğunuz sürece çekiş çok iyi, alt devirlerden gelen torkun etkisiyle çoğu 1.4 'ten seri hissettirirken sübjektif olarak 1.6'lara bile kafa tutabilirmişsiniz hissi veriyor. 120'den sonra nefesi kesilmeye başlayıp hızlanma yavaşlasa da son sürate ulaşma isteği yeterli.
- Kişiselleştirme seçenekleri. Aracın iç mekanını, jantlarının tasarım ve rengini, araç üzeri çıkartmaları, direksiyon kaplamasının rengini, kapılardaki yan çıta kaplaması tip ve rengini ve daha bir çok sunduğu seçenek ile kullancısına has, özel bir otomobil kullanma hissini yaşatabilmesi açısından çok başarılı.
- Tüketim. Aracın tüketimi beklendiği kadar düşük değil ancak özellikle Opel'lerde karşılaşılan model bazında muadillerine göre turbolu versiyonlarının aşırı tüketmesi durumu bu motorda yok. Ne çok az tüketiyor nede bir 1.6'dan fazla tüketiyor. Test güzergahında ciddi trafik olan bölümler olmasına karşılık ortalama 7,5 Lt/100 km'de kaldı.
- Şanzıman. Geçen aya kadar eski bir Megane II 1.5 DCi Privilege kullanıcısı olarak şanzımanın geçişleri, vites yollarının kısalmasını ve oranları olarak çok başarılı buldum.
- Direksiyon sistemi. Bu sınıf araçların ağırlıklı olarak şehiriçi trafiğinde kullanılacağı düşünülürse direksiyonun düşük hızlardaki yumuşaklığı çok başarılı. Tepkileri eski kasaya göre bariz iyileştirilmiş. Renault direksiyon konusunda sonunda eski hatalarından ders çıkarmış. Ancak yüksek süratte yeteri kadar sertleşiyor diyemem.
- İç mekan genişliği. Aracın iç mekanı "sınıfına" göre çok rahat. Ön koltukları kendime göre ayarladığımda kardeşim arkada sıkışmadan oturabiliyordu. Bununla beraber omuz genişlik mesafeside sınıfına göre yeterliydi.
- Donanım. Aracın donanımı kendi sınıfını aşıp neredeyse bir üst sınıfa kafa tutar hale gelmiş. (Navigasyon, gündüz farları, piano boyası kaplamalar, yokuş kalkış desteği, start&stop sistemi, tam otomatik klima vb...)
- Klima çok başarılı soğutuyor. Bu hafta sonu hava sıcaklığı 27-28'lere vurmasına ve araç güneşte beklemiş olmasına rağmen klima 2 dakika içinde zehir gibi soğuk üflemeyi başardı.
-'leri:
- Kol dayama. Ya vites kutusu çok aşağıda tasarlanmış ya da kol dayama çok yukarıda çünkü kol dayama açıkken vitesi ancak bileğinizi kırarak değiştirebiliyorsunuz. Bu bir süre sonra rahatsızlık vermeye başlıyor. (Yükselik ayarı olduğunu sonradan öğrendim)
- Motor titreşimi. Motor her ne kadar başarılı çekiş sunsa ve her nekadar denge mili kullanılmış olsa da 3 silindir titreşimlerini bariz hissettiriyor. Konfor açısından rahatsızlık vermesini bir kenara bıraktığımızda da aracın ilerleyen zamanlarda bu kadar titreşimle motor üst ve motor alt kulaklarını normal bir araca göre çok hızlı aşındıracağı ve periyodik masrafa neden olabileceği korkusu akıllarda soru işareti bırakıyor. (İnşallah DSG balonu gibi patlamaz bu 3 silindir furyası...)
- Motor sesi. Alt ve orta devirlerde tatlı bir homurtuya sahip motor üst devirlerde daha önce hiçbir araçta duymadığım ve şahsen benim içimi gıcıklayan bir ses çıkarıyor. Açıkçası bu araçta en çok bu rahatsız etti beni.
- Start&Stop sistemi. Oldukça faydalı bir özellik olmasına karşılık motoru yeniden çalıştırırken ciddi titreşime neden oluyor. (Belki 3 silindir yüzündendir.)
- Yokuşta kalkış desteği. Bu da çok başarılı bir özellik olmasına karşılık kendi aracımdaki sisteme göre çok geç tepki vermesi yüzünden 2 sefer sıkıntı yaşattı. Siz gaz verip debriyajdan ayağınızı çektiğinizde araç öne atılıyor ancak frenler tepki vermekte yarım saniye geç kalıyor. Bunun ilerleyen zamanlarda yazılımla düzeltilmesini umuyorum.
- Arka camlar. Bunca donanıma ve sınıf atlatan özelliklere rağmen arka camların manuel olması koskoca Renault'ya yakışmadı. (2013 Ocak ayı sonrası Icon donanımda arka camları elektrikli hale getirdiler)
Özetle bir iki ufak kusur dışında ben aracı çok başarılı buldum. Kendime alır mıyım? HAYIR. Çünkü bu motor hem ileride motor kulakları ve turbo açısından çıkarabileceği masraflar hem de üst devirlerdeki motor sesinin kulak tırmalaması nedeniyle aracı tercih etmemi engeller. Ancak 1.6 atmosferik veya gelecek olan 4 silindirli 1.2 turbo modeli olursa düşünmeden alırım. Motor dışında araca şahsen bayıldım. (Bu yazımdan 3 ay sonra 1.2 Icon modelini kardeşime aldık
Şahsi notum: 7/10